5 Şubat 2016 Cuma

Ayşe Kulin Tutsak Güneş

Arnavutköy Amerikan Kız koleji Edebiyat Bölümü'nden mezun oldu.
Cumhuriyet, Güneş ve Dünya gazetelerinde muhabirlik, çeşitli dergilerde yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü yaptı. Uzun yıllar halkla ilişkiler uzmanı, televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı, sanat yönetmeni ve senarist olarak çalıştı.

1984'te yayımlanan Güneşe Dön Yüzünü adlı ilk öykü kitabındaki Gülizar öyküsü, kendi tarafından senaryolaştırılarak Kırık Bebek adıyla film yapıldı ve Kültür Bakanlığüı Ödülü'ne değer bulundu.

1989 yılında Ayaşlı ile Kiracıları adlı dizideki çalışmasıyla Tiyatro ve Televizyon Yazarları Derneği'nin En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü'nü kazandı. Foto Sabah Resimleri adlı öyküsü 1996 yılının Haldun Taner Öykü Ödülü'nü, bu öykünün adını verdiği kitabı ise 1997 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı.

Çeşitli kurumların, İletişim Fakültelerinin, Tempo, Nokta gibi dergilerin anketlerinde en iyi roman seçien, Bir Tatlı Huzur, Adı: Aylin ve Füreya adını taşıyan üç biyografisi, Sevdalinka, Köprü, Nefes Nefese adlı gerçek olaylara dayanan belgesel nitelikli üç romanı, Gece Sesleri adlı bir kurgu romanı, Güneşe Dön Yüzünü, Foto Sabah Resimleri, Geniş Zamanlar adlı üç öykü kitabı, İçimde Kızıl Bir Gül Gibi adlı bir anı ve Babama adlı bir şiir kitabı vardır.

2004 Yılında, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Turkcell adına yaptığı Kardelenler adlı çalışmasının telif gelirlerini Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları projesine bağışlamıştır.

Ayşe Kulin Romanları:


  • Bir Tatlı Huzur 
  • Adı Aylin 
  • Sevdalinka
  • Füreya
  • Köprü 
  • Nefes Nefese 
  • Gece Sesleri 
  • Bir Gün 
  • Veda 
  • Umut Türkan, Tek ve Tek Başına 
  • Hayat
  • Hüzün 
  • Gizli Anların Yolcusu 
  • Bora’nın Kitabı 
  • Dönüş 
  • Hayal 
  • Handan
  • Tutsak Güneş


2015  "Tutsak Güneş"


“Güneşimizle aramızda kara kedi gibi duran o Gökcisim, bir gün çekip gidecekti elbette. Belki çok yakındı çözüm. Kapıdaydı. O an gelene kadar bize düşen, sanki güneş gökte parlıyormuşçasına yaşamayı sürdürmekti. Hayata tutunmaktı.

” Yakın gelecekte, yeryüzünde bir ülke… Tiran ölmüş ve oğlu başa geçmiştir.
Ülke, din ulemaları ve polisler ordusundan oluşan bir demir yumrukla yönetilmektedir.
Katı yasalarla sınıflara ayrılan halksa, yoğun denetim ve gözetim altında yaşamaktadır.
"Uykularından uyandıramadığımız ne çok insan var"
Antoine de Saint-Exupêry

Güneşse, kimselerin nasıl, neden olduğunu hatırlamadığı bir dönemden bu yana, “Gökcisim” denilen dev bir kütlenin ardındadır. Her yer buz tutmuş, yaşam sevinci tüm canlılardan el ayak çekmiştir. Gelgelelim yıpratıcı uykusuzluğuna çare arayan bilim kadını Yuna, geçmişine, kaderine ve en önemlisi de, bir kadın olarak tutkularına sahip çıkarak, beklenmedik bir şekilde gerçekleri sorgulamaya başlar.
Topluma dayatılan kuralların, değişmez varsayılan yasaların, sonu gelmez sansürün mutlak olmadığını fark eden Yuna, sorumluluğunu üstlenip, deyim yerindeyse, güneşe açılan kapıyı aralamayı göze alacaktır. Geçmişle hesaplaşmalar, düzenle çatışan tutkular ve insanı dönüştüren aşklar…

Ayşe Kulin, okurlarını sarsıcı bir gelecek hayal etmeye davet ettiği Tutsak Güneş’te, genç bir kadının unutulmaz uyanış hikâyesini anlatıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder